Dönüştüğüm Heyula

Maskemin altındaki boşluğu saklıyorum
Daha gerçek mutluluklar bulmam gerek
Birçok dilde aynı zamanı anlatan kelimeleri

Omzundan silkiyorum şarkıyı
Yol çatallanıyor, ikiye bölünüp
Tek bir taraftan gidiyorum
Yolun sonunda diğerlerim beni
Bulurlar umuduyla

Umudu taş ağırlığına getiriyorum
Atıyorum, dibine iniyor denizin
Avucumda boşluğu kalıyor
Onu taşıyorum.

Bu karnı tekmeleyerek çıkıyorum
Tenimi kapatıyorum
Başımın yastıkta bıraktığı boşluktan
Güneşi izleyerek batırıyorum.

Terimi söküyor, cevapları söylüyor
Soruları biriktiriyorum
Çocukken öğrettiler
Her yerdesin biliyorum ama
Kafamı kaldırıyorum seni aradığımda.

Daha gerçek mutluluklar bulmam gerek
Aradığım yerler yanlıştı belki de
Trenler hep aynı yol üzere gidiyor
Atlamaktan korkarım, inişi düşünemem.

Eksik düğmelerden, kötü şarkılardan
Sildiklerim görünmez
Klişeden korkarım
Matbaacıların aksine
Görüntüyü aynalamam, simetri bir ilüzyondur.

Sisi yararak devam ediyorum
Uçuruma doğru, düşerken anlıyorum
Yerçekimi vardır, diğer kanunlar esner
Burası biraz yüksek, yüksekten korkarım
Kuşbakışı bakmam, büyük resimlere yerim yok.

Mesleğim çok titizlik istiyor
Ben o kadar toplu değilim
Aşırı düzenden korkarım
Askerlerin aksine
Emir komutayı takip etmem, yön duygum zayıf.

Daha sık görüşülmez
Vakit ayrılmaz, dikkatli dinlenmez
Mutlu sonlardan korkarım, çocukların aksine
Gülümseyerek gezemem, dişlerim bozuk.

Karanlıktan korkarım.
Uyumadan önce meselâ
Bir yere gitmeden hemen önce

Evren genişler
Her şey değişir, olmak istediğine
Uzaklığın hariç.

Yeni kişiliklerimi icat etmemişim
Bakımı gelen arabam yokmuş
Defterlerim çizgiliymiş, foto albümler hâlâ varmış
Arkadaşlarımı özlermişim onlarla

Sabahları çok erken, kimse müzik dinlemiyor
Işık vurunca çalışan güneş pillerine benzer
Yüzleri çalışmıyor insanların
Sokak lambaları kapanana kadar

Esiyor gözlerimde
Patlayan bir bombanın rüzgarı
Yüce ideallere antidepresanlarla ulaşıyorum.

Şeridimin içindeyim
Onu on geçiyor ellerim
Hızım sabit, hava güneşli
Kırmızıda geç, yeşilde dur
Her şey basit, kafam hariç.

Kağıdı katladım, bir kuğu yaptım
Onu gölette yüzerken izlediğimi
Bahardan yaza geçerken düşen çiçekleri
Ahşap bir trapeze yaslanıp
Bu hayali kurduğumu hayal ettim.

Ali Berkay, Buzdokuz 16, Mart-Nisan 2023.