Sanatta Özgünlük Üzerine Aykırı Düşünceler

Görsel Şiir: Eric Zboya.

Kenneth Goldsmith

Geçtiğimiz on yıldan bugüne kadar mevcut metinleri sadece yeniden yazmayı iş edindim. İşimin, Borges’in Pierre Menard’ıyla ilgisi olduğunu düşündüm. Fakat Menard benden bile daha özgün: O, Don Qujote’den haberdar olmadan Cervantes’in başyapıtını kelimesi kelimesine icat etmişti. Buna karşın  ben bir şey icat etmem. Ben sadece aynı kitabı yazdıkça yazarım.

*

Bir sanatçı olarak sanatçı üzerine uygulanan özgün olma baskısından her zaman şüphe duydum. Özgünlük yükü olmaksızın çalışmanın bir yolunu aradım. Bu nedenle yazmayı özgün olmamanın (unoriginality),  normalliğin yeri olarak gördüm. Daha az riskle büyük olmama özgürlüğü de çıkageldi.

*

20. yüzyılın mirası olan, dilin yapı sökümü ve tozlaştırılmasından sonra nasıl yol almalı? Dili daha da küçük parçalara ufalamaya devam mı etmeliyiz yoksa başka bir yaklaşım mı benimsemeliyiz? Dili yeniden –sözdizim ve gramer olarak eksiksiz- bir bütün olarak görme fakat yeniden bir araya getirilmiş dilsel vazonun yüzeyindeki çatlakları kabullenme ihtiyacı. Bundan dolayı, yola devam etmek için karşı bir strateji geliştirmemiz gerekir: Sıkıcı olmayan sıkıcı, yaratıcı olmayan yaratıcı; dille olan normal ilişkimizi yeniden hayal edebilmek için kullanılan bütün yoldan çıkma yöntemlerini [uygulamaya geçirmemiz gerekiyor.]

*

Ben özgün değilim; kendimden çalmaya, yağmalamaya ve soygunculuğa devam ediyorum. … Özgün olmamanın ne kadar zor olduğu hakkında hiçbir fikriniz yok.

*

Eğer taklit etme niyetiyle sanat yapmıyorsanız aslında 21. Yüzyıl için sanat yapmıyorsunuz demektir.

*

Hunter S. Thompson Hemingway ve Fitzgerald’ın romanlarını yeniden kaleme aldı. “Sadece bu kelimeleri yazmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmek istedim sadece,” dedi.

İnternet edebiyatı tahrip ediyor (ve bu iyi bir şeydir.)

*

“İntihal zarûridir,” diye ısrar etmişti Lautrémont. “İlerleme bunu gerektirir.”

*

Sâhicilik/özgünlük hilebazlığın diğer formudur. Özgün olmaksızın da sâhici olmak mümkündür.  İnsanların önünde söz almak için ayağa kalktığınızda artık özgün değilsinizdir.

*

Şair olarak anılmakla ilgili her zaman karışık duygularım oldu. Eğer Robert Lowell şairse ben şair olmak istemiyorum. Eğer Robert Frost şairse, ben şair olmak istemiyorum. Eğer Sokrates şairse, durumu değerlendirebilirim.*

*

Yazarlar dilin küratörleri olmaya başladı, küratörün görsel sanatlarda sanatçı olarak ortaya çıkmasına benzer bir harekettir bu.  

*

Şiirimiz ürkütücü bir biçimde veri izlerini (data trails) andırmaya başladı… Şiir, başka bir amaca uygun hâle getirilmek için yalvaran, boşaltılmış ve öksüz bırakılmış bir alana benziyor. Yeni şiir eskisine benzemeyecek… İnternet şimdiye kadar yazılmış en müthiş şiir, daha çok ebatlarından dolayı okunamıyor.

*

Sevdiğiniz şeyi taklit etmeye başlayın. Taklit, taklit, taklit. Ve taklitlerin sonunda kendinizi bulacaksınız…

*

Fikrî mülkiyet düzenlemesi şirket kontrolünün örtük şeklidir – aynı zamanda nâfile bir çabadır… Bireysel yaratıcılık,  aykırı (non-comformist) sanatçıların sahasından ziyâde çağdaş ılımlı kapitalizmin bir hurâfesidir. Kurgu her yerdedir.

*

21. Yüzyıla nazaran günümüzün intihal ve telif hakları savaşları ne ise 20. Yüzyıla nazaran müstehcenlik davaları odur.

*

Ben kalın kafalı bir yazarım, belki de gelmiş geçmiş en kalın kafalı yazarlardan biri. Ne zaman bir fikrim olsa bu yeterince budalaca oldu mu, diye sorgularım kendimi. Sorarım kendime, bu fikir bir şekilde akıllıca görülür mü, diye. Cevabım hayırsa, devam ederim. Yeni veya özgün hiçbir şeyi yazmam. Daha önceki metinleri taklit eder ve bilgiyi bir yerden alıp diğer yere koyarım.

*

Dijital çağda, çoğu insanın hâlâ sıradan (unoriginal) değil de özgünmüş gibi (original) davranması ne kadar tuhaf.

Bu cümleler Amerikan edebiyatında 2000’li yıllardan sonra kavramsal sanat alanında dikkat çekici işler yapan Amerikalı sanatçı Goldsmith’in “Theory” kitabından, şairin izniyle derlenerek tercüme edilmiştir. Jean Boîte éditions.

* Bu aslında Şair David Antin’in sözüdür. Ancak Goldsmith, bu alıntılardan da anlaşılacağı üzere sanatta özgünlüğü ve fikrî mülkiyeti reddettiği için bu cümleyi öylece almış. (ç.n.)

Türkçesi: Atakan Yavuz, Buzdokuz 11, Mayıs-Haziran 2022.